AİLE
DOSYASI
1.AİLENİN
ÖNEMİ
2.AİLE
ÇEŞİTLERİ
3.ANNE
VE BABANIN ÇOCUĞA ETKİLERİ
4.TOPLUM
VE AİLE
AİLENİN
ÖNEMİ
Aile , bireyin ve toplumun fonksiyonlarında en temel
öğedir. Aile ,bireyin yaşamında çok önemli bir yer tutan beslenme
, bakım , sevgi ihtiyacı , duygusal gelişim , psikolojik
gelişim , eğitim ,kültürel değerleri kazanma , sağlıklı zeka
gelişimini sürdürme gibi temel ihtiyaçlarını karşıladığı birincil
yer ve çevredir.
Aile üyeleri arasındaki ilişkiler ve aile ortamı , psikososyal
yönden gelişen bireyin en çok etkileşime uğradığı yerdir.
Bu ilişkiler , bireyin kendine güvenmesini , kendine ve diğer
bireylere sevgi duymasını , kimlik kazanmasını , kişilik gelişimini
, sosyal beceriler geliştirmesini ve topluma adaptasyon sürecini
olanaklı hale getirir.
Aile birliğinde , aileyi oluşturan bireyler birbirinden etkilenir
. Bu durumu aynı vücutta bulunan organlara benzetebiliriz.
Her yönden etkileşim içerisinde , bir bütün olarak, aileyi
yaşayan bir organizma saymak yanlış olmaz. Organların birindeki
arıza , diğer organların ritmini , işleyişini ve fonksiyonelliğini
etkiler.
Ailenin kendi içerisinde etkileşen bir sistem oluşu , bu yapı
içerisinde , bu yapıyı oluşturan üyelerin bazı kurallara uyması
zorunluluğunu getirir. Bu yapı içerisindeki her birey
kurallara uymak , karşılıklı olarak rolleri üstlenmek ve mevcut
yetkileri paylaşmak durumundadır.
Aileyi bir organizma olarak ele almıştık. Bu organizmada bir
denge hali söz konusudur. Aile bireylerinin etkileşim ve iletişimindeki
problemler, rollerdeki karmaşa , yetkilerin yersiz ve yanlış
kullanılması ,bu yapı içerisindeki kuralları çiğnemek
, yerleşmiş olan mevcut dengeyi bozar.
Kuralların çok aşırı katı ve çok aşırı esnek olmaması aileyi
daha güçlü hale getirir. Kuralları çiğneyen bireye karşı ,diğer
aile bireyleri ortak cephe alırlar. Kuralları çiğneyen aile
bireyine , genelde diğer aile üyelerinin gösterdiği tepki
, yanlışı yapan kişiyi yaptığı yanlıştan vazgeçirmeye çalışmak
, görmezlikten gelmek , konuşmamak , pasif direniş göstermek
, azarlamak , cezalandırmaya çalışmak , alay etmek gibi değişik
reaksiyonlar şeklinde olabilir.
Aile fonksiyonlarını ele alırken , evde yaşayan diğer üyeler
, akraba ve arkadaş çevresi de bazı sorunların ortaya çıkmasına
zemin hazırlayabilir . Aynı zamanda bu etkileşim sürecinde adı
geçen bireyler, mevcut sorunların daha da ağır hale gelmesine,
hatta bazen çozümsüz hale yaklaşmasına sebep olabilir.
Bu durum geleneksel Türk aile yapısında sık bir şekilde görülebilir.
Bu durumun telafisi veya hiç olmaması için ailenin tam fonksiyonel
halde olması , kurallara uyulması , rollerde karmaşanın olmaması
, iletişim ve etkileşimin yeterli olması gereklidir.
Aile üyeleri içinde yetki paylaşımı vardır. Yetkiyi şu şekilde
tanımlayabiliriz : Aile içindeki bir bireyin , diğer bir bireyin
davranışını değiştirme gücüne sahip olmasıdır . Genelde aile
içindeki ihtiyaçları ( ailenin maddi ihtiyaçları , sağlık gereksinimleri
, sosyal faaliyetler , sevgi gereksinimi , vb) karşılayan üyenin
yetki gücü daha fazladır. Bu yetki gücü durumu , kültürel ve
toplumsal değerlerinde etkisi altındadır.
Aile fonksiyonelliğinde , sağlıklı aile için bir diğer önemli
husus , aileyi oluşturan bireylerin aile adına verilen kararlara
katılmasıdır. Bu durumda herkesin makul derecede , ihtiyaç ve
isteklerine saygı gösterilmesi çok büyük önem taşır.Bu durum
karşılıklı güven ortamının devamını sağlar.
Bir diğer önemli hususda şudur , aile içindeki bireylerin
duygu ve düşüncelerini rahat bir şekilde ifade etmeleri ile
ailenin sağlıklı fonksiyonları arasında çok büyük bir bağ olmasıdır.
Sınırları kapalı , aileyi oluşturan bireylerin , duygu
ve düşüncelerini rahat ifade etmemeleri ile herkesin kendi
dünyasında yaşadığı bir aile yapısında ise bireylerde
değişik sıkıntılar zamanla oluşmaya başlar . Bu sıkıntılar arasında
, depresyon , endişe ve huzursuzluklar , düşmanlık duyguları
, suçluluk hisleri gibi duygulara çok sık rastlanır . Sınırları
açık ve herkesin rahatça kendini ifade edebildiği ailelerde
ise bunun tam tersi olarak , iyi niyet , karşılıklı anlayış
ve işbirliği , ortak düşünceler, birbiri için fedakarlık , birbirine
karşı samimiyet ve sevgi , geleceğe güven ile bakma
gibi durumlara rastlanır.
Ailede iletişim ve bununla beraber etkileşim en önemli konudur.
İletişimin olmadığı herhangi biz zaman yoktur. İki insan yan
yana olduğunda , hiç konuşmamanın bile, bir anlamı vardır. Yanlış
iletişim ve etkileşim durumu veya yetersiz iletişim durumu ailelerdeki
sorunlara yol açan nedenlerin başında gelir. Aile bireyleri
birbirleri ile sözlü yada jest ve mimikler ile anlaşırlar veya
bu durumdaki aksama aileyi çok olumsuz etkiler.
Ailedeki normal iletişim ve etkileşimi engelleyen faktörler:
-Aileyi
ve bireyleri ilgilendiren konular üzerinde , yüzeysel
konuşma
-Aşırı
soru sorma, yersiz şüphe ve tereddütler
-Yapay
ilgi gösterme
-Konuşma
ve izah etme olmadan , karşı tarafın hareketlerini , düşüncelerini
yorumlamaya ve tahmin etmeye çalışma
-Geçmişteki
üzücü ve tatsız olayların sık sık gündeme getirilmesi
-Sorulan
soruları cevapsız bırakma
-Bireylere
söz ile baskı kurmaya çalışma
-Abartılı
bir şekilde onaylama veya reddetme
-Sık
sık öneride bulunma veya kişisel düşünceleri kabule zorlama
-Suçlama
, eleştirme , olumsuz değerlendirmeler yapma
-Emir
verme , tehdit etme
-Samimiyetten
uzak kalma , yalan söyleme
-Alay
etme , küçük düşürmeye çalışma , fikirlere değer vermeme
-Olayların
olumsuz yönlerini çıkarmaya çalışma
-Küçük
hataları çok abartma
-Fedakarlığı
devamlı karşı taraftan bekleme
-Ortak
faaliyetlere gereken önemi vermeme
-Karşıdakini
ifade etme imkanı tanımama
Bu şekilde iletişim ve etkileşim içinde bulunan aile yapısında
bireyler arası iletişimde , karşıdaki kişiyi rahatsız
etme , yüz kızartma , sert şekilde bakma , yüz buruşturma
,konuşmama , yalan söyleme gibi durumların gözükmesi olağandır.
Unutulmamalı ki yaşayan her fert ; kendine özgü anlayışı , kişiliği
, değer yapısı , entellektüel düzeyi , duygu ve düşünceleri
, kimlik yapısı, yetişme tarzı , sosyokültürel statüsü
ile yaşayan , hisseden , etkilenen biyopsikososyal bir
bütündür . Bu durumda konuşulan her sözün , verilen her mesajın
, her jest ve mimiğin iyi veya kötü manada karşıdaki kişide
bir etki yaptığı kesindir.
Aile üyeleri birbirinden aldıkları mesajlar ile kendilerini
değerli veya değersiz , kendilerini güvende veya güvensiz hisseder.
Bu durum onların psikososyal ve sosyokültürel konumlarını ,
işlevselliklerini ve ruhsal durumlarını etkiler. Sonuç olarak
sağlıklı birey , sağlıklı ve bütünlüğü ile fonksiyonel aileyi
oluşturacak , sağlıklı aile sağlıklı toplumu oluşturacaktır.
İdeal Aile: İster yalnız baba çalışsın , ister anne baba
birlikte çalışsın ,ister se göç etmiş olsun , evde rol dağılımı
ve yetkilerin ortak olduğu , kurallara sonuna kadar bağlı ,
ortak kararlarda ortak söz sahibi olan , birbirinin hak ve hukukuna
saygılı , çocukları ve evdeki diğer bireyler ile her yönden
yakından ilgili , kişilerin aile ortamında kendini huzurlu hissettiği
, karşılıklı anlayış ve hoşgörü içerisinde yerleşmiş yapısı
ile tamamen fonksiyonel olan aile yapısıdır.
Sorunlu Olabilecek Aile Tipleri:
1-Babanın
çalıştığı , daha çok ev hakkında annenin söz ve
kurallarının geçerli olduğu , Çocuklarının bakımının tamamen
anne üzerinde olduğu , babanın çoğu zaman çocukları ile mesafeli
olduğu aile
2-
Anne babanın deneyimsiz olması , genç yaşta evlenmeleri , istemeyerek
çocuk sahibi olmaları , çocuk konusunda anlaşamamaları ve çeşitli
nedenler ile sürekli anlaşmazlık göstermeleri ile kendini gösteren
aile tipidir.
3-
Anne ve baba daha çok kendi işleri ile yüklü , çocuk küçükse
büyük anne baba veya dadıya bakımının bırakıldığı , büyükse
kendi haline bırakılan aile tipidir. Bu durumda çocuktan sürekli
düzen ve disiplin istendiği aile tipidir.
4-Aile
daha çok atadan gelen geleneklere bağlıdır . Çocuğa davranışın
önemi konusunda çok fazla bilgili olmayan aile yapısıdır.
5-Kırsal
bölgelerden kente göç eden , sosyal , ekonomik ve uyum
açısından bazı problemler ile karşılaşan aile yapısıdır.
ANNE
VE BABANIN AİLE ORTAMINDAKİ YERİ
Anne babanın ve aile ortamının çocuğun ilk doğduğu andan itibaren
devam eden süreç içerisinde çocuğa etkisi büyük olmaktadır.
Anne babanın kişilik yapıları , eğitim durumları , meslekleri
, zeka düzeyleri , bedensel ve ruhsal hastalıkları , psikososyal
durumları , sosyokültürel statüleri , yetişme tarzları ve kendi
anne babalarından gördükleri muamele ,çocuğa yaklaşım
tarzları , çocuk için ayırdıkları vakit vb. durumlar, çocuğu
birinci planda etkiler..
Çocuğun bu türlü anne baba etkileşiminin yanı sıra, ailenin
sosyoekonomik durumu, ailenin teknolojiden yararlanımı , ev
ortamının yeterliliği ,ev ortamındaki huzur ve anlaşma durumu
, yaşanılan şehir , evin bulunduğu sosyokültürel çevre,
sosyal imkanlar, devletin sunduğu imkanlar , okul ve öğretmen
durumu , akrabaların durumu ve konumu , sağlık hizmetlerinden
yararlanma , iletişim ve medya araçlarının durumu ve buna benzer
sayılmayacak kadar etken ile çocuk etlileşim içerisindedir .
Bütün bu etkileşimler ile çocuğun psikososyal , sosyokültürel
gelişim ve şekillenmesi sağlanır.
Olumsuz mesajların ve iletişimin ailenin her bireyine , özellikle
çocuklara etkisi çok fazladır. Unutulmamalı ki yaşayan ve gelişen
bir psikososyal varlık olan çocuk ; konuşulan her sözden , her
jest ve mimikten , her tavır ve durumdan , iyi veya kötü olarak
etkilenecek ve bu etkilenme ile çocuğun kimlik , kişilik ve
psikososyal yapısı şekillenecektir.
İdeal davranış ve ideal aile ortamı çocuğun sağlıklı bedensel
ve ruhsal gelişmesini sağlayacaktır. Aksi takdirde aile fonksiyonelliğindeki
arızalar çocuklarda ve aile bireylerinde psikiyatrik rahatsızlıklar
şeklinde kendini gösterecektir. Çocukların genel durumu aileden
, çevre ve toplumdan kesinlikle etkilenecektir. Sağlıklı bireyler
yetişmesi için fonksiyonel ailelere ihtiyaç vardır. Açının kollarını
bu duruma örnek verebiliriz. Açının oluşma yerindeki açıklık
ile sonundaki açıklık arasında büyük fark vardır. Yani
çocukluktaki her yanlış veya doğru etki ileride kendini bir
davranış , bir söz , bir tepki ile bir bütün içerisinde
kendini gösterecektir. Hayatın temel kurallarından bir taneside
etki tepki prensibidir. İyi veya kötü her etki o çeşitten bir
tepki veya belirti olarak ortaya çıkacaktır.
İsterseniz
bazı etki tepki örnekleri verelim:
Etki-1-:Çocuğu
sevmek , değer vermek , kabul edip onaylamak , ailede güven
ortamı oluşturmak, sevdiğini ve kabullendiği söz ve davranış
olarak aktarmak , yeri geldiğinde sabırlı ve ilgili olmak
Tepki-1-:Normal
gelişim , kendine güven , insana ve topluma sevgi , başarılı
bir sosyal adaptasyon
Etki-2-:Çocuğu
kabullenmemek , açıkça istememek ,bu durumu yeri geldiğinde
söz ve davranışlar ile belli etmek , bazı gereksinimleri ( sevgi
, bakım , gelişime ait , vb.) ihmal etmek
Tepki-2-:Kendine
, aileye ve topluma güvensizlik , sınırlı duygusal yapı , yalnızlığa
ve suça eğilimli olma , aynı patolojik davranışı toplum içerisinde
sergileme
Etki-3-:
Çok aşırı titiz olma , aşırı kıyaslama , sık sık eleştirilerde
bulunma , hep daha iyisini isteme , başarılardan tatmin olmama
ve onaylamama , uyumsuzluk içinde olma ,kendini ifade etmesine
izin vermeme
Tepki-3-:
Çekingen , kararsız, başkaları tarafından yargılanma korkusu
içinde bulunma , kendine güvensiz olma, kabiliyetleri
ve becerileri olmasına karşın onları ortaya koyamama
Etki-4-:
Çok aşırı müdahaleci , çok aşırı koruyucu kollayıcı olma , çocuğun
kendini ortaya koymasına izin vermeme , çocuğun yerine bazı
görevleri üstlenme ,ona olduğu yaştan daha küçükmüş gibi muamelede
bulunma , sınırları aşırı gevşetme, aşırı şımartma , kuralsızlık
Tepki-4-:Kabiliyet
ve becerileri gelişmemiş , sosyal gelişimi yetersiz ,
devamlı talepkar , başkalarına bağımlı , beklenen olgunluğa
ulaşamamış , çok çabuk karşı gelme , sosyal çevresine
adaptasyonda zorlanan , engellenmeye tahammülsüz olma
TOPLUM
VE AİLE ETKİLEŞİMİ
Aile toplumun en küçük yapı taşını oluşturur. Ailedeki sıkıntılar
topluma , toplumdaki sıkıntılar aileye yansır . Sağlıklı toplumu
, sağlıklı aileler oluşturur. Ailenin sosyokültürel durumu ,
toplumun sosyokültürel durumunu belirler.Toplum ve aile sürekli
iyi veya kötü etklileşim içerisindedir.
Aile toplum etkileşimi sağlıklı olmaz ise ailede ve toplumda
bazı sıkıntılar oluşabilir. Aile, içinde bulunduğu toplumun
durumuna göre şekillenir. Toplumun ve ailenin yapısına etki
eden bir diğer noktada devletin topluma ve aileye sunduğu sosyokültürel
imkanlardır. Bu imkanların bol olduğu toplumlarda bazı sıkıntıların
oluşmasının önüne geçilmiş olur. Devletin sunduğu imkanların
yetersizliği veya toplumdaki sosyoekonomik ve sosyokültürel
sıkıntılar toplum ile beraber aileyi de etkileyecektir.
Toplumu ve aileyi , özellikle de çocukları etkileyen bir diğer
etkende medyadır. Medyanın iyi ve kötü yönde bir çok etkisi
bulunmaktadır. Medyanın zararlı etkilerinden ailenin ve aileyi
oluşturan bireylerin korunması gerekir.Bunun içinde aileyi oluşturan
bireylerin bilinçli olması gerekmektedir. Unutmayınız ki bazı
zararları oluşmadan önlemek mümkündür.
Toplum içerisinde infonksiyonel ailelere müdahalede bulunacak
, onların her türlü sorunları ile ilgilenecek , yeri geldiğinde
sosyoekonomik destek sağlayacak , organize ve yetkileri devlet
tarafından desteklenmiş , tecrübeli ekiplerin bir arada olduğu
, kamu birimlerine ihtiyaç vardır.
Toplum aile etkileşimi hemen her konuda mümkün olmaktadır. İdeal
toplumun kurulması , sağlıklı bireylerin oluşturduğu aileler
ile mümkün olduğuna göre , ideal toplum için, ideal aile
yapısı , ideal aile fonksiyonelliği , aile psikiyatrisi her
geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Bu konuda geniş
çaplı çalışma, profesyonel ve tecrübeli ekiplere, bilimsel verilere
ihtiyaç vardır.
Yazı:Melek Durukan
|